NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
456 - (1361) وحدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
بكر (يعني ابن
مضر) عن ابن
الهاد، عن أبي
بكر بن محمد،
عن عبدالله بن
عمرو ابن
عثمان، عن
رافع بن خديج.
قال: قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
"إن
إبراهيم حرم
مكة. وإني
أحرم ما بين
لابتيها".
(يريد المدينة).
[ش
(لابتيها)
اللابة هي
الحرة.
والمدينة
المنورة بين
حرتين شرقية
وغربية
تكتنفانها.
والحرة هي
الأرض ذات
الحجارة
السود، كأنها
أحرقت بالنار.
ومعنى ذلك
اللابتان وما
بينهما.
والمراد
تحريم المدينة
ولا بتيها].
{456}
Bize Kuteybetü'bnü Saîd
rivayet etti. (Dediki): Bize Bekr yâni İbni Mudar, Îbni'l-Hâdd'dan, o da Ebû
Bekr b. Muhammed'den, o da Abdullah b. Amr b. Osman'dan, o da Râfi' b.
Hadîc'den naklen rivayet etti. Râfi' şöyle demiş:
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) Medine'yi kasdederek:
«Şüphesiz ki İbrâhîm
Mekke'yi haram kılmıştır. Ben de bunun iki taşlığı arasını haram
kılıyorum» buyurdular.
457 - (1361) وحدثنا
عبدالله بن
مسلمة بن
قعنب. حدثنا
سليمان بن
بلال عن عتبة
بن مسلم، عن
نافع بن جبير
؛ أن مروان بن
الحكم خطب
الناس. فذكر
مكة وأهلها
وحرمتها. ولم
يذكر المدينة
وأهلها
وحرمتها.
فناداه رافع
بن خديج. فقال:
ما
لي أسمعك ذكرت
مكة وأهلها
وحرمتها، ولم
تذكر المدينة
وأهلها
وحرمتها. وقد
حرم رسول الله
صلى الله عليه
وسلم ما بين
لابتيها. وذلك
عندنا في أديم
خولاني إن شئت
أقرأتكه. قال:
فسكت مروان ثم
قال: قد سمعت
بعض ذلك.
[ش
(وذلك عندنا
في أديم
خولاني) هذا
قول رافع بن خديج.
وهو صحابي
أنصاري شهد
أحدا وما
بعدها. يريد
رافع أن حديث
تحريم
المدينة
محفوظ عندنا بالكتابة
في جلد مدبوغ
منسوب إلى
خولان وهي،
كما في معجم
البلدان،
كورة من كور
اليمن. وقرية
كانت بقرب
دمشق خربت.
بها قبر أبي
مسلم
الخولاني.
ولعل أديم تلك
النواحي في
تلك الزمان
كان من أنعم
الجلود التي
يكتبون فيها ].
{457}
Bize Abdullah b.
Meslemete'bni Ka'neb rivayet etti. (Dediki): Bize Süleyman b. Bilâl, Utbetü'bnü
Müslim'den, o da Nâfi' b. Cübeyr'den naklen rivayet etti kî: Mervân b. Hakem
halk'a hutbe okuyarak Mekke'yi, halkını ve hürmetini anlatmış; fakat Medine'yi,
onun halkını ve hürmetini anmamış. Bunun üzerine Râfi' b. Hadîc kendisine seslenerek
:
«Aceb neden senin
Mekke'yi) halkını ve hürmetini anlattığını işitiyorum da Medine'yi, onun
halkını ve hürmetini söylemiyorsun? Halbuki Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) onun iki taşlığının arasını haram kılmıştır. Bu bizde bir Havlan derisi
üzerinde yazılıdır. istersen onu sana okutabilirim.» demiş.
Nâfi' demiş ki: «Bunun
üzerine Mervân sustu. Sonra: (Evet) bunun bir kısmını (ben de) işitmiştim;
dedi.»
İzah:
Lâhe : Harra yâni siyah
taşlık demektir. Medîne’i Münevvere, biri doğusunda diğeri batısında olmak
üzere iki taşlık arasındadır. Diğer iki tarafından da bu nevi' taşlıklarla
çevrilmişse de onlar ötekilere bitiştiği için ayrıca zikredilmemişlerdir.
Medine'nin bütün evleri bu taşlıkların içindedir.
Hadîsden murad:
Medine'nin taşlıkları ile beraber haram kılındığını beyandır,
«Bu bizde bir Havlan
derisi üzerinde yazılıdır. İstersen onu sana okutabilirim» ifâdesi Hz. Râfi' b.
Hadîc'indir. Râfi' (Radiyallahu anh) Uhud ve ondan sonraki gazalara iştirak
etmiş bir sahâbî-i celîldir. Kendisi Ensârdandır. Bu sözü ile Medine'nin haram
kılındığını yazı ile tesbît edilmiş bir hadîs olarak evinde sakladığını
anlatmak istemiştir.
Havlan: Dimaşk
yakınlarında bir köydür. Bugün harabe halindedir. Havlan derisinden maksad,
orada işlenen deridir. Anlaşılan o zaman Havlan, dericiliği ile meşhurdur.
Bu hadîsin bâzı
rivayetlerinde Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in :
«Yâ Rabbî! Ben bu
şehrin iki dağının arasını haram kılıyorum.» buyurduğu, İmam Ahmed'in tahric
ettiği bir rivayette dağ yerine «iki harra», başka bir rivayette «iki me'zim'i
arası» buyurulduğu görülmektedir :
Me'zim: Dağ demektir.
Hanefiler'den bâzıları
rivayetler arasındaki bu lâfız ihtilâfına bakarak bu hadîsin muztarib olduğunu
söylemişlerdir.